4 Kasım 2008

Marsıklar

Ne talihsiz kuşlardır onlar,
Başkaları için yaşayıp, kendileri için ağlayanlar,
Çok şefkatli olduklarını düşünüp,
Bedava aldıkları yüreği avutanlar,
Aptallar,
Masum ilan ettikleri cehaletlerine saklananlar,
Başkalarını mutlu etmeye çalışırken,
Kararanlar, sapanlar ve tutunamayanlar,
Biricikliklerinden bihaber,
Ezdikçe yok ettikleri,
Yok ettikçe özledikleri,
Ahmakça dışarıya bakıp,
Kaybettikleri benliklerini arayanlar.

Biz neyseki onlardan olmadık,
Tavanda sürekli gargara yapan kumrular gibi,
Ilık ve mis kokulu,
Kendi kendimize sımsıkı sarıldık,
Isıttık,
Sevdik aynadaki çirkince yüzü,
O yüzü hürmetine açtık gönlümüzü,
Güvercinlere sırnaştık,
Barış tutsun diye eğriliğimiz,
Hiç kendimize acımadık,
Kendimiz için yaşayıp,
Hep başkaları için ağladık.
Hiç gocunmadık.

Onlar kovdular, uzak durdular,
Kendilerini yutturanlar ve yaşama satanlar,
Onlar ellerini taşın altına soktular,
Soktukları kadar yok oldular,
Farkında olmasınlar,
Kendilerini inkarın,
En azimli ebesi,
Yürek tanelerini kıyan mezbahanenin,
En heybetli efendisi olsunlar,
Sevgilerini yüceltip seni bencil sansınlar,
Bırak agam,
Onlar kayboldukları kadar yaşasınlar,
Başkaları için yaşayıp, kendileri için ağlayanlar.

04.11.2008 - Taksim - İstanbul