18 Ocak 2014

Serinim

Sen yaz aylarındaki serinsin,
Kısa kollu gömleğim,
Terliğim ve deniz yastığım,
Ferahlığım ve keyfimsin.
Ağaç gölgeliklerinde içtiğim çay,
Söğüt dallarındaki yumuşak dalgalar,
Şort terlik ortalıkta koşuşturan çocuklarsın,
Boğazın derin mavisinin tuzlu kokusu,
Vapur ardındaki köpüklerin çıkardığı utangaç sessin sen.

Sen yaz aylarındaki serinsin,
Aydınlığım ve yaşama sevincimsin.
Şemsiyeler altında gülüşen aile dostları ve akrabalar,
Yeğenleri ile boğuşan küçük dayım,
Amcasının kucağında oturan kuzenimsin sen.
Nenenin bastonundaki gölge,
Salih amcanın küçük cebindeki mendilsin sen,
Mutlulukla dolduğum anlarsın sen.

Sen yaz aylarındaki serinsin,
Çığlıkları çocukları gülümseten martılar,
Gürültüsü insanı rahatlatan dalgalar,
Sahilde yaptığım kum kaleleri,
Renklerini çok sevdiğim kova, tırmık ve kürek,
Güneş kremi ve şampuan kokususun sen,
Kumun üzerindeki şaşkın uğur böceği,
Yüreğimin çiçek gibi açıldığı mavisin sen.

Sen yaz aylarındaki serinsin,
Kelebeklerin acemi uçuşlarında,
Arıların bir uzaklaşan, bir yakınlaşan vızıltısında,
Saçlarımın uçlarını sallayan hafif rüzgarda,
Çimlerin arasında koşuşturan karıncalarda,
Karpuzun kocaman çekirdeklerinde,
Aradığım gülümseme,
Hayatımda efil efil, yüreğimde mavi mavi,
Esip duran huzursun sen.

18 Ocak 2014 - Beşiktaş - İstanbul