14 Mart 2009

Deprem

İz sürüyorum gözlerim yorgun, ağzım suskun, dilim kuru,
Nasırlaşmış kalbimi kapatıyorken ellerim,
Arıyorum gözlerimle ağrıyarak bedenine,
Sis çökmüş, mahmur ve bulanık sabah ayazının soğuğu,
Sersemlemiş kar tanelerinin üzerime üzerime gelişinde,
Kemirmeye çalıştığım son ekmek,
Elimi batırdığım balın kıvamında ıslak,
Eğrilmiş bir güneş hüzmesi üzerime çöken,
Acılaşmış bir çay tadında uzatıyorsun elini,
Fersiz gözlerle süzüyorsun içime,
Nizami çim ordusu ayaklarımın altına serilen,
Yok gibi tüm girdapları sevginin artık,
Erimiş gibi,
Erirken seyredilmiş gibi.

İz sürüyorum gözlerim yorgun, ağzım suskun, dilim kuru,
Nasırlaşmış kalbimi kapatıyorken ellerimle,
Cıtırdayarak yanan şöminenin kokusu,
Kızararak büyüyen alevler,
Kızarak kalkıp giden sen,
Sürünerek yere düşen ben,
Eğrilmiş bir güneş hüzmesi üzerime çöken,
Kavramsal bir yanılsama gibi uzuyorsun içime,
Denkleminde kararıyorum ayak seslerinin,
Var gibi yalnızlığın toprak kokusu,
Yağmur gibi,
Yağarken izlenmiş gibi.

İz sürüyorum hala geçmişe doğru,
Nasırlaşmış kalbimi kapatıyorken ellerim,
Geleceğin kirli sularına daldırıyorum seni,
Tiz bir sesin kulağımı ezmesi gibi çekiliyorsun bedenimden,
Yalpalayarak yürüyorum gecenin yağında,
Fokurdayarak sıçrıyorum bir resme,
Resimde sana, senin silüetinde bir yaprağa,
Eğrilmiş bir güneş hüzmesi üzerime çöken,
Sersemlemiş kar taneleri üzerimde eriyen,
Eriyen sen,
Belki bir şölen ve balo çiçeği,
İzin bulunamadığı bir kimliği kemiriyorum artık,
Aşiyan kepenklerini indirip.
Uçuyorum ayaz, sis ve mahmur.

14.03.2009 - Maltepe - İstanbul

Nostalji

Sözde Şair'in Aşk Hakkındaki Yanılgısı

Ben lisedeyken bir şair: "Birini seviyorsan ve sevdiğin kişi bunu bilmiyorsa sevginin ne anlamı var?" demişti. Bu sözden çok etki...