Ceylanı kurtardım avcının elinden ama daha baygın yatar ayılamadı.
Kopardım portakalı dalından ama kabuğu soyulamadı.
Oldum yıldızlarla haşır neşir ama sayısı bir tamam sayılamadı.
Kuyudan çektim suyu ama bardaklara konulamadı.
Güller dizildi tepsiye ama taştan fincan oyulamadı.
Sevdalara doyulamadı.
Giderayak işlerim var bitirilecek, giderayak.
----
Yüzyıl oldu yüzünü görmeyeli,
Belini sarmayalı,
Gözünün içinde durmayalı,
Aklının aydınlığına sorular sormayalı,
Dokunmayalı sıcaklığına karnının.
Yüz yıldır bekler beni bir şehirde bir kadın.
Aynı daldaydık, aynı daldaydık.
Aynı daldan düşüp ayrıldık.
Aramızda yüz yıllık zaman, yol yüz yıllık.
Yüz yıldır alacakaranlıkta koşuyorum ardından.
Giderayak & Hasret - Nazım Hikmet, 1959
1 yorum:
Yorum Gönder