Yerden zıplaması,
Sonra yere dönmesi,
Yere çarpması ve ezilmesi,
Sonra tekrar zıplaması ve uzaklaşması,
Hiç dönmeyecekmiş gibi.
Ama yine amansızca geri dönmesi gibi,
Yer gibi çeker gibi,
Amansızca dönüyorum sana.
Ne bedenim kabul ediyor bunu,
Ne de ruhum her defasında.
Her defasında tüm gücümle uzaklaşıyorum,
Ama her geçen saniye yavaşlıyorum,
Yavaşlıyorum ve daha yavaşlıyorum,
Sonunda duruyorum,
Duruyorum ve sonra dönüyorum.
Dönüyorum yine sana.
Ne sen çekmek istiyorsun beni,
Ne ben dönmek istiyorum sana,
Kanun mu konulmuş bizden habersiz,
El mi gizlenmiş aramıza?
Ne sen istiyorsun beni,
Ne ben istiyorum seni.
Ama ne olursa olsun dönüyorum sana.
Her gidişimde dönmeyeceğime and içerken,
Sen de biliyorsun,
Sen de görüyorsun,
İstemesem de yine döneceğim sana.
Kaderin çizilmiş kıvrımları alnımızda,
Nefessiz kalmak gibi.
Tutamıyorum kendimi,
Engel olamıyorum ellerime,
Durduramıyorum gözlerimi,
Bilardo topları gibi dağılıyoruz,
Deliklere doluşup birleşiyoruz.
İstesek de istemesek de,
Yine döneceğim sana.
İstesem de, istemesem de,
İstesen de, istemesen de,
Döneceğim ve yine gideceğim.
Ve yine döneceğim sana.
11 Eylül 2013 - Rumeli Hisarı - İstanbul
31 Ocak 2014
Nostalji
Sözde Şair'in Aşk Hakkındaki Yanılgısı
Ben lisedeyken bir şair: "Birini seviyorsan ve sevdiğin kişi bunu bilmiyorsa sevginin ne anlamı var?" demişti. Bu sözden çok etki...
-
İçten içe hep düşünmüştüm, bugüne nasip oldu... Yapay zekaya şunu sordum: Atatürk " Ne mutlu türküm diyene " demek yerine " ...
-
Günün Kelimesi: Mert Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim: İngilizce'deki Mortal (Ölümlü) kelimesi ile Mert aynı kökten geliyor. ...
-
Hem arkadaşlarımla yaptığım tartışmalar, hem de bu site üzerinde yayınladığım şiirlere aldığım yorumlar üzerine sanat eserlerinin yorumlanma...