Üzeride nefes aldığım ülkede, içinde yaşadığım toplumdayım,
Ailemin huzurunda, arkadaşlarımın yanındayım,
Kanunların ve kuralların arasındayım.
O kanun ve kuralların çoğunu bilmem;
Ne bana öğreten olmuştur, ne de soran.
Kimi gelenekten gelir, kimi devletten,
Kimi dini inançlardan, kimi kişisel tercihlerden...
Etrafımdadır hepsi.
Oramdan buramdan sıkıştırır, kendilerince adam etmeye çalışırlar beni.
Oysa o kanun ve kuralların çoğunu bilmem;
Ne bana öğreten olmuştur, ne de soran.
Değerlerimin, karakterimin uzaklarında duranlar için tanımlanmıştır çoğu,
Takmam kafama.
Hayatımın ekseninde çoğu ile hiç karşılaşmayacağım muhtemelen,
Birkaç beklenmedik dışında.
İşte onlarla aram iyidir;
Hiç karşılaşmamışlığın tazeliği ve güveni içinde,
Yüce adaletin sıcaklığıdır onlar,
Kimi zaman da kültürel zenginlik,
Kimi zaman da kutsal ruhun yol gösteren ışığı.
Özgürlüğümün çatıştığı diğerleridir;
Bildiklerim, boğuştuklarım: öğretilenler ve bana sorulanlar.
Özgürlük içimden gelen bir dürtü, o kanun ve kurallar dışımdan gelen kısıtlardır.
Kısıt olma halleri aslında yine benden gelir,
Ben izin veririm kısıtlanmaya.
Kısıt olma halleri illaki benden gelir,
Kimi zaman vicdanımdan,
Kimi zaman korkumdan,
Kimi zaman feda edemeyişimden,
Kimi zaman da açlığımdan,
Yani tümüyle zaaflarımdan.
Kısıt olmama halleri ise topluma göre
Aymazlığımdan ve umursamazlığımdan gelir.
Ve kimi zaman da cehaletimden..
Bu arada bunları ayırt etmek ne kadar da güçtür değil mi?
Bu kural ve kanunlara itaat etmemek;
Bir başka deyişle onları kısıt olarak algılamamak,
Belki de umursamamak
Yani daha da özgürleşmek,
Her zaman elimdedir aslında;
Bu güç her insan gibi bana da verilmiştir.
Çoğu öyle yumulmuştur ki öğretilenlere,
Bu kanun ve kurallara itaatsizliği aklına getirmez bile,
Kimileri o denli yumulmamıştır ve farkındadır olasılıkların;
Ama cezalandırılmaktan korkarlar.
Oysa itaatsizliğim her zaman cezalandırılmaz, çoğunun sandığı gibi.
Elimi kolumu sallayarak çiğneyebilirim birçok kuralı,
Kimsenin sesi çıkmaz; çıt çıkmaz.
Ve hatta akıllı olursam alkış bile alabilirim,
Ve hatta karizmatik ve isyankar bir kahramana dönüşebilirim,
Ve hatta yüz yıllar boyunca bir lider olarak anılabilirim,
Ve hatta bir güz meleği gibi dua toplayabilirim,
Toplumun, devletin ve dinin koruduğu kanun ve kurallara itaatsizlikten başka nedir,
Mustafa Kemal'in yaptığı,
ya da Zeki Müren'in,
ya da Bülent Ersoy'un,
ya da Nazım Hikmet'in
ve hatta İsa ve Muhammed'in.
İtaatsizlikleridir onların,
Onları onlar yapan,
Var oldukları alanda mihenk taşı kılan,
Bana öğrettikleri su altından..
Oysa itaatsizliğim her zaman cezalandırılmaz, çoğunun sandığı gibi.
Çoğunun öyle sanmasının nedeni,
Ya yüzeyselliklerinden gelir,
Belki de sinmişlik veya bezginliklerinden.
Başkalarının önünde soyunan insanın hayvansallaştığı inancıyla,
Sarılırlar kanunlara ve kurallara.
Özgürlüğü kaldıramazlar diğer bir deyişle;
Üşürler ve uzaklaşırlar;
Cezalandırılmaktan değil,
İtaat etmemekten,
Yalnız kalmaktan ve dışlanmaktan korkarlar.
Bir başlarına, yaşamda kendilerine verilen en büyük hediye ile baş başa kalmaktan korkarlar.
Kendi seslerinden, kendi ter kokularından utanarak yaşayanlar.
İşte bu nedenle özgürlük zordur; çok çok çaba ve çok çok cesaret ister.
İşte bu nedenle özgürlük zordur; büyük fedakarlıklar ve korkusuzluk ister.
Cesareti lise yıllarında tarih kitaplarında öğrenmiş, sonra filmlerin karelerine hapsetmiş,
Ama onu yaşamayı hiç denememiş, hiç cesareti hissetmemiş bir insan için imkansızdır özgürleşmek.
Problem kanunların veya kuralların varlığında değildir.
Problem toplumun ceza kitabında da değildir.
İnsanın keşmekeşliğinde, bezginliğinde, sorgulamaktan aciz zihniyetindedir.
Sonunda hiç böyle söylenmese de.. özgürleşmek haramın diğer ismidir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Nostalji
Sözde Şair'in Aşk Hakkındaki Yanılgısı
Ben lisedeyken bir şair: "Birini seviyorsan ve sevdiğin kişi bunu bilmiyorsa sevginin ne anlamı var?" demişti. Bu sözden çok etki...
-
İçten içe hep düşünmüştüm, bugüne nasip oldu... Yapay zekaya şunu sordum: Atatürk " Ne mutlu türküm diyene " demek yerine " ...
-
Günün Kelimesi: Mert Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim: İngilizce'deki Mortal (Ölümlü) kelimesi ile Mert aynı kökten geliyor. ...
-
Hem arkadaşlarımla yaptığım tartışmalar, hem de bu site üzerinde yayınladığım şiirlere aldığım yorumlar üzerine sanat eserlerinin yorumlanma...